"RAST" test olarak bilinen radyoalergosorbent testi, yeni bir testtir ve bazı alerji uzmanlarının görüşünce deri testlerinin yerini alacaktır. Oldukça teknik bir test olmakla birlikte, kısaca ifade edilirse, vücut sıvıları veya dokularında belirli bir antigene tepki gösteren antikorların varlığını saptar. Güvenilir ve hassas bir test olmasına karşın bir sakıncası vardır. Alerji konusundaki çözümlenemeyen konulardan biri vücudun bir maddeye karşı IgE antikorlarına sahip olduğu halde, bu maddeye karşı hiçbir alerji belirtisi göstermemesidir. RAST testi böylelikle sizi rahatsız etmediği halde bir alerjiniz olduğunu gösterebilir.
Alerjik Durumlar, Alerji uzmanlarının büyük umutlar besledikleri, ama şu anda deneme aşamasında olan bir başka test de "sitotoksik" testtir. Bu test, hastanın akyuvarlarının belirli bir madde tarafında tahrip edilip edilmediklerini saptar; testi uygulamak için hastadan kan alınır ve bu kan çeşitli alergen örnekleriyle karıştırılır. Bu örnekler mikroskopta incelenerek 45 dakika sonra kaç tane kan hücresinin ölmüş olduğuna bağlı olarak alerjinin derecesi saptanır.
Bu testin avantajı şudur; çok az miktarda bir kan ile 20 veya daha fazla madde üzerinde test yapılabilir. Ayrıca bu testi yaptıran hastaların, iğnelere deride çiziklere veya kimyasal maddelerin doğuracağı tatsız etkilere dayanmaları gerekmez. Öte yandan yiyecek alerjilerinin saptanmasında çok güvenilir değildir, çünkü bir yiyecek maddesinin sindirimin hangi aşamasında en alergen durumda olduğunu bilmek güçtür.
Stotoksik test antikor aramaz. Bu testin en yaygın olduğu Amerika'da önde gelen bazı alerji uzmanları, özellikle yiyecek ve kimyasal madde alerjilerinin antigen/antikor reaksiyonlarından daha çok, akyuvarları öldürerek zarar verdiklerine inanmaktadırlar. Bağışıklık sisteminin en etkin güçlerini oluşturduklarından, akyuvarların sayılarını azaltan herhangi bir maddenin aynı zamanda vücudun sağlıklı kalma yeteneğini de azaltacağı kanısındadırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkürler