Doğadaki Vites Kutuları ve Jet Motorları


Motorlu taşıtlara ilgi duyan hemen herkes bu araçların hareket etmesinde vites kutularının ve tepkili motorların ne kadar önemli bir yer tuttuğunu bilir. Fakat pek az kişi, doğada, bizim kullandıklarımızdan çok daha iyi tasarıma sahip vites kutularının ve jet motorlarının olduğundan haberdardır.

Vites kutusu, bir aracın hızı değiştiğinde motorun en verimli şekilde kullanılmasını sağlar. Doğadaki vites kutuları da otomobillerdekine benzer bir prensiple çalışır. Örneğin sinekler, normal bir uçuş sırasında, havada üç aşamalı hız sağlayan doğal bir vites kutusu kullanırlar. Bir sinek bu sistem sayesinde kanatlarını istediği hızda çırparak aniden hızlanabilir veya yavaşlayabilir.

Otomobillerde motordan elde edilen gücü tekerleklere aktarmak için çok sayıda dişli kullanılır. Düzgün bir sürüş, ancak dişliler kademe kademe kullanıldığı takdirde elde edilebilir. Arabalardaki oldukça ağır ve fazlaca yer kaplayan bu dişlilerin yerine, sineklerde sadece birkaç milimetrekareye sığan bir mekanizma vardır. Çok daha kullanışlı bu mekanizma sayesinde sinekler kanatlarını rahatlıkla çırpabilirler.

Mürekkep balığı, ahtapot ve Nautilus, suda hareket ederken tepkili motorlardaki gibi bir itiş gücü kullanırlar. Bu sistemin ne kadar etkili olduğunun anlaşılması için, bilim literatüründeki adı Loligo Vulgaris olan kalamarın suyun içindeki hızının saatte 30 kilometreyi aştığını söylememiz yeterli olacaktır.


Bir jet motoru bir ucundan havayı emer ve diğer ucundan çok daha büyük bir hızla dışarı bırakır. Harrier uçakları, motorlarının egzozlarından yüksek hızla çıkan havayı özel kanallar aracılığıyla yere doğru püskürtürler. Harrier bu sistem sayesinde dikey iniş-kalkış yapabilir. Uçak havalandıktan sonra egzoz çıkışı geriye doğru yönlendirilir.

Mürekkep balığı da, jet uçaklarındaki gibi jet tipi itme hareketini kullanır. Mürekkep balığının bedeninde, cep benzeri iki açıklık bulunur. Bu açıklıktan alınan su, kuvvetli kaslardan oluşan esnek bir torbaya alınır. Torbada arkaya doğru açılan bir kanal bulunur. Kasların kasılmasıyla kesedeki su büyük bir hızla kanaldan dışarı atılır. Bu canlı, düşmanlarından kaçarken 32 km/saat hıza kadar ulaşabilir, hatta bazen sudan dışarı sıçrayarak gemilerin güvertelerine düşebilir.

Bir istiridye, deniz yıldızı tarafından tehdit edildiğinde kabuğunun iki yakasını aniden kapatır. Böylece bir miktar suyu jet hareketi oluşturacak şekilde dışarı atar ve bedenini ileri fırlatmış olur.

Bilimsel adı Ecballium elaterium olan acı kavun bitkisi, tohumlarını meyvelerindeki şiddetli bir patlama ile etrafa dağıtır. Bu patlama jet tipi bir hareketle gerçekleştirilir. Sapından kurtulup düştüğünde meyvenin içindeki basınç dengesi bozulur ve meyvenin içindeki tohumlar yapışkan bir sıvı ile dışarı fışkırtılır. Bitkideki bu düzen, bir mermiyi namlusundan saniyede 1.000 metre hızla fırlatan tabancanınkine benzer.
Bu konudaki en benzersiz örneklerden biri olan Nautilus, ahtapot benzeri bir deniz canlısıdır ve jet motoru ile çalışan bir gemi gibidir. Başının altındaki bir tüp ile suyu içeri alır ve sonra da geri püskürtür. Böylece oluşturduğu akım bir yöne doğru hareket ederken Nautilus da diğer yöne doğru hareket eder.

Bu canlıların bilim adamlarını imrendiren bir diğer özellikleri de, sahip oldukları doğal tepkimeli motorların, denizin derinliklerindeki son derece güçlü basınçlardan etkilenmemesidir. Ayrıca hareketi sağlayan sistemleri hem sessiz hem de oldukça hafiftir. Nitekim Nautilusun tasarımındaki bu üstünlük, denizaltılar için model oluşturmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler