Cinler ve Ümmü Sübyan

"Sübyan", "çocuk" demektir. "Ümmü Sübyan"sa, "çocuk anası" anlamına gelir. Bazı el yazması kitaplarında "Ümmü Sübyan" denen bir cinin bulunduğu, bunun hamile kadınlara musallat olup, onların çocuklarını düşürdüğü anlatılır. Bunu ispat etmek için de hadis diye şöyle bir söz nakledilir:

“Yeni doğan çocuğunuzun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okursanız ona "ümmü sıbyan" denen cin dokunamaz.»


Ama araştırıldığında hiçbir hadis kaynağında böyle bir hadisin bulunmadığı görülür. Aksine bunun, mevzu / uydurma olduğu bildirilir.[1] Bu söz, muhtemelen bölgesel kültürlerden ve mitolojilerden geçmiş batıl bir inanıştır. Müslümanlar da bunu bilahare hadis diye nakletmişlerdir. Zaten burada bir çelişkinin bulunduğunu görmek de zor değildir. Çünkü bu sözde "Ümmü Sıbyan"ın çocuk doğduktan sonra zarar verebileceğinden söz edilirken, söylentilerde onun anne rahmindeki çocuğu düşürdüğü anlatılır. Yeni doğan bebeğin sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunması sünneti vardır ve bu başka bir şeydir. Hadis diye nakledilen bu söz ise, bu doğru bilgiye yanlış şeyler katarak vermeye çalışmaktadır.



Cinlerin bazen insanlara vesvese vermek gibi küçük zararlarının dokunması mümkündür, ama bunun çaresi temiz olmak, banyo ve tuvalet edebine riayet etmek ve her meşru işe besmele ile başlamaktır. Bunlara uyulduktan sonra cin denen varlıkların insanlara zarar verebilmeleri söz konusu olamaz ve onlar sanıldığı kadar da güçlü varlıklar değildir. Bir hadisi şeriflerinde Efendimiz (sav):

«Cinsel ilişkiye başlarken "Bismillahi'l Azîm. Allahümme cennibne'ş-şeytane ve cennbi'ş-şeytane mâ-razektenâ", derseniz çocuğunuza cinler ve şeytanlar zarar veremez.»

buyurmuşlardır. Anlamı şudur:

«Yüce Allah'ın adıyla. Allah'ım! Bizi Şeytan'dan, Şeytan'ı da bize vereceğinden uzaklaştır.»

Bunu Arapçası ile söylemek şart değildir. Türkçe de söyleyebilirsiniz.[2]

Şuna dikkat etmek gerekir ki, eskiden tıp bilimi gelişmemiş olduğundan, çocuklarda meydana gelen bazı psikolojik veya biyolojik rahatsızlıkları da rahatlıkla sübyan olarak adlandırabiliyorlardı.

Bizce, şekli ne olursa olsun çocuk rahatsızlığında, önce mutlaka bir çocuk uzmanına göstermek gerekir. İcap ederse, daha sonra bir psikiyatriste götürmek lazımdır. Çünkü, diğer metotlarda çok su-i istimaller olur, teşhislerin büyük çoğunluğu -tecrübeler göstermiş ki- yanlıştır. Örneğin çocuğun kusması, ağzından salyanın akması bu hastalığın belirtisi olarak kabul edilmektedir.[3] Halbuki bu günkü tıpta, bunlar çok daha farklı olarak değerlendirilmektedir.[4]

Kaynaklar

[1] Bkz. Zehebî, Mîzan IV/397;Heysemî, Mecmauz-zevâid; Tahrîcul-İhyâ II/61
[2] www.farukbeser.com/soru/ummu-subyan-161.htm
[3] "Er-Rahmetu fi’t-Tıbbi ve'l-Hikme", s.249
[4] www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=show_qna&id=16124

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler