Yedikule Zindanları |
Yedikule Zindanları (veya gözlem kalesi görünümünde olduğundan Yedikule Hisarı), İstanbul'un ve Türkiye'nin en eski açık hava müzelerinden birisidir. Her tarihi yapı gibi bu eser de uzun ve önemli bir tarihe sahiptir.
Zindanın Kuruluşu ve Altın Kapı
Yapının iç avlusu, ortada bir minare ve çeşme kalıntısı, karşıda Altınkapı
Yedikule, aslında adı gibi bir zindan oluşturmak amacı ile değil, Bizans'a misafir gelen kralları ve yabancı sarayların mensuplarını ihtişamlı bir şekilde karşılamak için yapıldı. Türk Tarih Kurumu'nun yaptığı araştırmalara ve elde edilen tarihi verilere göre, başlıkta belirtilen Altın Kapı'yı bir zafer takı olarak dönemin Bizans İmparatoru Theodosius' inşa ettirdi. Theodosiustan sonra tahta geçen oğlu da dört tane yüksek gözlem kulesinden oluşan bir kaleyi kapı ile birleştirdi.
Fatih Sultan Mehmet Kuleleri Garnizona Çevirir
Tarih bu gelişmelerden sonra çok fazla ilerlemişti ve tüm dünya tarihini çağ atlatan İstanbul'un Fethi ile şehri eline geçiren Fatih Sultan Mehmet, yapıya üç kule daha ekler ve tam yedi tane kule olur. Ayrıca kaleye surlar da ekletip kuleleri bağlayan padişah, burada bir garnizon oluşturdu. Böylece Bizans ve Osmanlı uygarlıkları bütünleşmiş oldu. Padişah yapıtın temizliği ve onarımı için bölgeye malzeme desteği de sağladı.
Yedikule Zindanları'nın kronolojisi
Yedikule Zindanlarının 1685 yılına ait tasviri
532- Latin İstilası sırasında Altın Kapı büyük zarar gördü. Ama onarımı sadece 1 yıl sürdü.
868- Yedikule'deki mermerlerin oluşturduğu kulelerin arasında yer açılarak buralar hapishane olarak kullanıldı.
1458-1789- Hazine-i Hümayun'un (Osmanlı hazinesi) bu yapıda tutulmaya başlandı.
1430-1800- Kuleler Devlet Hapishanesi olarak kullanılıyordu.
1766-İstanbul'da olan deprem sonucu hasar görmüştür fakat onarılmıştır.
1851-Abdülmecit döneminde hayvanat bahçesi olarak kullanıldı.
1871-1875- Yedikule bu yıllarda Kız Sanat Evi idi.
1876- Bu dönemde ilan edilen 1. Meşrutiyet sürecinde hapishane olarak kullanılması istenmiş fakat bu gerçekleşememiştir.
1968- Bu tarihten beri Yedikule Zindanları, İstanbul Hisarlar Müzesi Müdürlüğü'ne bağlı kalmıştır.
2004- Yedikule Hisarı özel bir şirkete devredildi
2004- Şehristanbul Derneği kanunsuz bir şekilde devredilen Yedikule Hisarı'nın devir kararının iptali için Mahkemeye başvurdu
2006- İstanbul 1. İdare Mahkemesi Şehristanbul Derneği'nin başvurusunu kabul etti ve Maliye Bakanlığı tarafından özel bir şirkete devrettiği kararını oybirliğiyle iptal etti.
2008- Danıştay 13. Dairesi 24.12.2008 tarih ve 2008/8294 No'lu kararı ile İstanbul 1.İdare Mahkemesi'nin kararını onadı
Bir kulenin içyapısı
Dört tane Bizans İmparatorları'nın, 3 tane de Fatih Sultan Mehmet'in yaptırdığı yedi adet kuleden adını alan bu tarihi yapıtın her kulesine isim verilmiştir. Bu kulelerin isimleri ve kısa tarihçeleri şöyledir:
Genç Osman Kulesi
Bu kulenin Osmanlı tarihinin en genç padişahlarından Genç Osman'ın adını alma nedeni aslında padişahın katledildiği yerin bu bölgenin ikinci katında olmasıdır...
Cephanelik Kulesi
Adından da anlaşılacağı gibi devlete bağlı olduğu süreçte cephane deposu olarak kullanılmıştır. Ayrıca iki hapishane dışında devlet suçlularının hapsedildiği zindanlardan da birisiydi. Yapıyı ziyaret ettiğinizde kirişle tutturulmuş ahşap katları görebilirsiniz.
III. Ahmet Kulesi
Bu kule günümüze kadar dayanamamış ve depremlerle yıkılmıştır. Devrimci padişah III.Ahmet'in adını almasının sebebi yapım ve onarımına bu padişah tarafından büyük katkı yapmış ve katlarının kirişlerle tutturulmasını sağlamış olmasıdır.
Hazine Kulesi
Hemen üstteki başlık Yedikule Zindanları'nın Kronolojisi''nde de göreceğiniz gibi bu hisar bir dönem hazinelerin muhafaza edildiği yerdi. Devletin sahip olduğu bu hazine, Hazine Kulesinde tutulurdu. Fakat daha sonra III. Murat döneminde hazine saraya aktarıldı. Kulenin tarihindeki bir diğer olay ise, hemen yanında bulunan Yanan Kasır köşkünde çıkan yangından etkilenmesi fakat daha sonra onarılmasıdır. Köşkün "yanan" sıfatını almasının sebebi de bu yangındır.
Zindan Kulesi
Kitabeler Kulesi adıyla da anılır. Zindan olarak kullanılan iki kuleden birisidir. İçinde bulunan ahşap katlar çıkan yangınlarda yanarak hasar görmüştür.
Top Kulesi
Yangında yanan bir diğer kuledir. Hapishane olarak da kullanılmıştır.
Bayrak Kulesi
Altın Kapı'nın üstündeki kuledir. Yedi kule arasında en sağlam olanıdır. Sancağın dalgalandığı yer olması nedeniyle yeniçeriler burada nöbet tutardı. Sağlamlığını günümüzde de korumaktadır.
Ek bilgiler
Altın Kapı'ya doğru uzanan yolun adı Trimphalis yoludur. Bu yola kırmızı halı serilir ve misafir krallar burada karşılanırdı.
İstanbul'un en eski mescidi Yedikule'nin yanındadır. Fatih kule inşaatı sırasında mescidi de bu bölgeye yaptırmıştı.
Kesilen başlar Genç Osman Kulesinde bulunan Kanlı Kuyuya atılırdı. Bu kuyu hâla ziyarete açıktır.
Yapıtın bir başka tarihi eseri ise Korkuluk Zinciri'dir. Bu zinciri onarım sırasında işçiler tamiratın bir parçası olarak inşa etmiştir fakat yapım bitince bu zincir yerinde kalmıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, halkın 'Yedikule Zindanları' dediği hisarı özgün dokuya zarar gelmemesi koşuluyla 30 yıllığına özel bir şirkete kiraladı. Ancak şirket tarihi Bizans dönemine kadar giden yapıya buldozerlerle girmekte gecikmedi.
Şirket, pist yeri yapmak için hisar zeminindeki orijinal taşları sökerek yerine mıcır döktü, çıkan taşlar da rasgele etrafa atıldı. Alanın genişlemesi için ağaçlar da kesildi. Arkeolog ve sanat tarihçilerinin eleştirdiği uygulamalar hakkında ne şirket, ne bakanlık ne de kurul yetkilileri açıklama yaptı.
Hisar, daha önceleri kısa süreler için konser ve tiyatro gösterilerine ev sahipliği yapmıştı. Ancak, ilk kez bu denli uzun süreliğine kiralandı. Radikal gazetesi bu olayın nasıl gerçekleştiğini şöyle yazdı.
Yedikule özelleştirmesi
Yedikule Hisarı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Hisarlar Müze Müdürlüğü'ne ait. Swees Turkish International (STI) İç ve Dış Ticaret Şirketi'nin hisarı kiralamak için hazırladığı proje İstanbul 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na sunuldu. Kurul, 21 Nisan 2004 tarihli kararında 'özgün dokusuna zarar vermemesi koşuluyla' ve 'kısa süreliğine' hisarın kiralanmasına izin verdi.
Notlar
^ 1766 Büyük İstanbul Depremi, Marmara Denizi'nin doğusunda 22 Mayıs 1766 Perşembe sabahı olmuş büyük bir depremdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkürler