Çocuk; ilk eğitimini ailesinden alır.Ailelerin çocuklarıyla kurduğu iletişim şekli çocuğun ilerideki karakterini de belirler.
Bizim ülkemizde aileler, çocukları söz konusu olduğunda aşırı korumacı bir tutum sergilemektedir. Bu korumacı tavır bir yandan çocukta güven duygusu oluştururken, aslında bir yandan da dış dünyanın acımasız şartlarına karşı çocuğun bilinçsiz olmasına, korunaksız kalmasına yol açmaktadır. Bu koruyucu tutumla yetişen çocuklar, genelde karşısına çıkan sorunların çözümünde zayıf kalırlar. Çünkü o güne kadar karşılaşılan çoğu problem anne ve babaları tarafından çözüldüğü için, bu durumla nasıl başa çıkacaklarını bilemezler.
Çok korumacı, sahiplenici anne ve babaların çocukları yaşıtlarına göre hayatı tanımakta gecikir ve zorluk çekerler. Aynı zamanda sorunlarının hep ebeveynleri tarafından çözülmesine alışkın olan bu çocuklar, sosyal hayatlarında genellikle pasif ve özgüvensiz olurlar. Her aile çocuğunun üzerine titrer; ama bunu abartırlarsa çıkan sonuç hiç iyi olmaz. Çocukları hasta olmasın diye aşırı titiz davranmak, tozdan vs. uzak tutmak gibi durumların aşırısı da çocuğun bağışıklık kazanmasına engel olur.Çünkü çocuğun bağışıklık kazanması için kirlenmeye de ihtiyacı var.Kısacası aşırı koruyup kollayıcı bu tavırlar her zaman doğru olan değildir.
Koruyucu aile tutumunun aksine, aşırı ilgisiz, reddedici anne-baba tutumu da yanlıştır. Bu şekilde yetiştirilen çocuklar daha tutarsız, güvensiz, saldırgan bir kişilik yapısına sahip olurlar. İnsanlarla sağlıklı bir iletişim kurmakta zorlanır ve suç işlemeye daha yatkın bireyler olurlar. Otoriter tutum sergileyen ebeveynlerde ise, fazla disiplin kavramı vardır. Sıkı kurallar koyarlar. Çocuklarının yaptığı hatalara pek müsamaha göstermezler. Çocuklarını kendi istek ve düşünceleri doğrultusunda yetiştirmeyi amaç edinirler. Fakat böyle bir ortamda çocuklar normalden fazla gergin ve tedirgin bir ruh halinde olurlar. Hatalarının göz ardı edilmediği, hep eleştirildiği bu ortamda çocuklarda aşağılık kompleksi oluşabilir ve bu da özgüvensizliğe yol açabilir. Daha içe kapanık ve hassas bir yapıya sahip olurlar.
Kısacası aileler çocuklarla iletişim kurarken, çok dikkatli olmalı ve tavırlarında aşırıya kaçmaktan sakınmalı, orta yolu bulmalıdırlar.
Kısacası aileler çocuklarla iletişim kurarken, çok dikkatli olmalı ve tavırlarında aşırıya kaçmaktan sakınmalı, orta yolu bulmalıdırlar.
Psikolojik açıdan sağlıklı, karakteri oturmuş, hayatta dik durabilecek çocuklar yetiştirebilmek için çocuğun eğitimine özen göstermelidirler.
—-Çocuklara zaman ayırmalılar. Çocuklarıyla uzun zaman geçirmek yerine, kaliteli zaman geçirmeye çalışmalıdırlar.
—-Çocukları eleştirmek veya onunla ilgili kendi kararlarını vermek yerine, çocuklarını dinlemeli ve onların da fikirlerini değerlendirmelidirler.
—-Anne ve babalar, çocuklarını başka çocuklarla kıyaslamaktan kaçınmalıdırlar.
—-Çocuklarının olumlu yönlerini ön plana çıkarmalı, fakat bunu yaparken de aşırı ve yalan bir övgü durumu oluşturmamalıdırlar.
—-Çocukların her istediği anında yerine getirilmemelidir.
—-Çocuklarına paylaşımcı olmayı öğretmelilerdir.
—-Onlara birtakım yapabileceği görevler vererek, özgüvenlerinin gelişmesine yardım etmelidirler.
Yazar: Cansu öztürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkürler