Anadolu’ya özgü türlerden birisi olan angora tavşanı, angora kedisi ve keçisi kadar bilinmemektedir. Bunun nedeniyse, bin yedi yüzlü yıllarda üreme ve bakımına gereken önem verilmediği için, Türkiye’de neslinin tükenmesidir. Yine o dönemde yurt dışına çıkarılan bu hayvanlar İngiltere, Fransa, Almanya ve Amerika’da çok rağbet görmüş ve farklı türleri ortaya çıkmıştır. Yurdumuzda ise, tekrar üretimine başlanmasına Almanya’da yaşayan bir Türk vatandaşı aracı olmuş, Almanya’dan dönüş yaparken beraberinde bu hayvanları getirmiştir.
Angora Tavşanının Özellikleri
Uzun tüylü oluşuyla dikkat çeken angora tavşanı, bu özelliklerinde dolayı çoğunlukla yünü için beslenmektedir. Otçul beslenen bu hayvanların et kalitesi de oldukça iyidir. Boynu kısa, başı yuvarlaktır. Kulakları diktir ve uçlarında püskül gibi tüyler bulunur. Ayakları ince ve uzundur. Götürüldükleri ülkelere uyum sağlayarak türetilen farklı türlerinde yün özellikleri farklıdır. Fransız angorasının yünü kaliteli, boyamaya iplik haline getirilmeye daha uygundur. Alman angorasının yünü daha yumuşak ve verimlidir. İngiliz angorası’nın ise, baş ve ayakları daha tüylüdür. Daha çok taranmaya ihtiyacı vardır. Yurdumuzda üretimi yapılan bu hayvanların bakım alanlarını hazırlamak masraflıdır ve emek ister. Çünkü angora tavşanları tek tek kafeslerde bakılır. Sözü edilen kafeslerde hayvanın beslenme, barınma ve üreme ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olmalıdır. Beslenmesi dikkat ister. Başlıca besinleri kaliteli baklagil, kuru ot ve yemlerdir.
Yünleri uzun olduğu için taranması gerekir. Yünü koyun yününden daha çok ısıttığı için daha değerlidir; ama yünlerinin bakımı zor olduğu için bakımı çok yaygınlaşmamıştır. İş gücünün fazla olduğu ülkelerde daha çok yetiştirilmektedir. Bu hayvanların en büyük sorunuysa kendi kıllarını yutmalarıdır. Bu özellik Ankara kedilerinde de vardır. Kendi kılını yutan hayvan bunu dışarı atamazsa çeşitli rahatsızlıklara neden olmakta, yeterince beslenememekte bu da vücut ısılarının düşmesine neden olmaktadır. Eğer sorun devam ederse ölümüne bile neden olabilmektedir. Yünler belirli uzunluğa ulaşınca kırkılır. Kırkım yapılırken çok soğuk günlerde yapılmamakta sıcak günlerdeyse sık sık kırkılması hayvanın sağlığı açısından yararlı olmaktadır. Anne tavşan kendi tüylerini yolarak yavrularına yatak hazırlar. Dişi eğer doğumdan sonra yetersiz beslenir veya korkutursa yavrularına zarar verme ihtimali fazlasıyla artar. Tavşanın hamilelik süresi otuz üç gün sürmektedir. Senede pek çok kez yavru yapabilir. Kaliteli tavşan yünleri manto, şapka vs. yapımında kullanılır. Kalitesi biraz daha düşük olanlar ise terlik, oyuncak yapımında kullanılır.
Günümüzde angora tavşanını en çok üreten ülkelerin başındaysa; Çin, Almanya, Fransa, Brezilya gibi ülkeler gelmektedir. İtalya, Fransa, Almanya, Japonya gibi ülkelerse bu yünleri işleyen ülkelerdir. Ülkemizdeki üretimi, günümüzde yine bir takım sıkıntılar eşliğinde sürmektedir. Bunun nedeniyse maliyetinin ve emeğinin fazlalığıdır. Ayrıca Çin gibi ülkelerden bu yünler çok daha ucuza alınabilmektedir. Eti de oldukça kaliteli olan bu hayvanın, etindeki kolesterol oranı çok düşüktür. Bu nedenle yaşlı ve damar sertliği bulunan kişilere tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Ayrıca angora tavşanı, kafeslerde yetiştirildiği için eti daha da lezzetli olabilmektedir.
Sonuç olarak sanayi açısından üretimi bu şekilde olan angora tavşanını evde beslemek isteyenlerde olacaktır. İnsanlara eşlik eden iyi bir evcil hayvan olma özelliği de bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkürler