Sadrazam ya da Vezîr-i Âzam Nedir ?

Sadrazam ya da Vezîr-i Âzam, (Osmanlıca: صدر اعظم‎, وزیر اعظم‎) Osmanlı Devleti döneminde padişah adına devlet işlerini yöneten en yüksek derecedeki görevliye verilen isimdi.
Sadrazam nişanı
Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde sâdece "vezir" unvânı kullanılmaktaydı. Orhan Gazi saltanatındaki dört vezir; ilmiye sınıfından vezirliğe yükselmiştir. I. Murad saltanatında Çandarlılar,kazaskerlikten vezir olmuşlar; aynı dönemde vezir sayısının artmasıyla önce "birinci vezir", "ikinci vezir" tanımları, daha sonra da "vezîr-i âzam" ve nihayet Bâb-ı Âlî'nin kurulmasıyla da "sadrâzam" unvânı verilmeye başlanmıştır. 15. yüzyıl sonlarına kadar vezir adedi, üçü geçmemiştir. Vezirler Dîvân-ı Hümâyun toplantısı için Topkapı Sarayı'nda Kubbealtı denilen bölümde toplandıkları için, kendilerine "kubbe vezîri" veya "kubbenişîn" isimleri de verilmiştir.
Sadrazam; hükümdarın mutlak vekili sıfatıyla onun tuğralı mührünü taşırdı. Bu nedenle sadrazamın sözü ve yazısı; padişahın iradesi ve fermanı demekti. Nitekim Fatih Kanunnamesi’nde sadrazamın devlet içindeki yeri şu şekilde yazılıdır:
"Bilgil ki vüzerâ (vezirler) ve ümerânın (emirler) vezîr-i âzam; başıdır, cümlenin ulusudur, cümle umûrun vekîl-i mutlâkıdır ve mâlımun vekîl-i defterdârıdır ve ol vezîr-i âzam nâzırıdır ve oturmada ve durmada ve mertebede vezîr-i âzam cümleden mukaddemdir (önce gelir)."
Güçlü hükümdarlar tarafından tayin edilmiş dirayetli sadrazamlar; devlete büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Ancak 16. yüzyıl sonlarından itibaren devletin duraklama dönemine girmesinin sonucu veya etkeni olarak siyasî erk boşluğunu Valide Sultanların, saray personelinin (Hanımağası gibi) veya başına buyruk davranabilen yeniçerilerin doldurması; sadrâzamların konumunu ve vasıflarını zayıflaştırmıştır. Yine de duraklama ve gerileme dönemlerinde de Köprülü Mehmed Paşa, Tarhuncu Ahmed Paşa vd. gibi çok değerli sadrâzamların göreve geldiği olmuştur.
Tanzimat'tan itibaren sadrazamlar; daha ziyâde Batılı anlamda "kabine şefi" görevini yürütmüşler, bir yandan da padişaha muhalif bir güç olabildikleri gibi, muhalif mihraklara dayanan bir çizgi de izleyebilmişlerdir. Son dönemde sadrazamlar daha sık değişmişlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler